Replikler

58. bölüm

Burçin:Alo abi..Hayır bi..Hiçbir
yaramazlık yok...Evet dediğin gibi yarın yola çıkacaklar..(Tıkırtıları
duyar)Tamam abi ben haber veririm..(Yukarı çıkar)

Haldun:Nazenin...Nazenin...Nazenin..
(Araba çarpar)

(Burçin silahı Levent'in boynuna dayar..)
Burçin:Hoşgeldin yakışıklı..Sakin ol..!Korkma..
Levent:....
Burçin:Şimdi yavaşça bana dön..Ahaha...Beni aklından çıkaramadın öyle değil mi..

alıntıdır

58. bölüm

Z:çok alıştırmıştım kendimi anlaşılan ben başhekimin karısı olamıycam ama sen başhekimin kocası olucaksın,
S:nası yani?
Z:şöyle haldun bey 100 yaşına gelince mecburen emekli olacak o zamanda en güçlü başhekim adayı ben olucam çünkü sen yaşlanmış olacaksın

alıntı

60. BÖLÜM

1. kısım

L: ela...ela duyuyomusun beni
A: elaa
L: öhö öhö
A: zehirlenicez
(dışarı çıkarlar)
A: elayı görebildinmi
L: galiba gördüm, sanırım üstünde bişey vardı.Arslan bişeyler yapmamız lazım
A: tamam sakin ol, şimdi derin nefes al, onu ordan kurtarıcaz tamammı, derin nefes al
L: ela, ela iyimisin, işte orda, hadi çabuk ol, ela kurtarıcaz seni, ela, nabzı çok zayıf, olmuyo kımıldatamıyorum
A: kaldırmamız lazım
(levent,elayı kucaklar ve dışarı çıkarlar)
A: ben, ben hemen arabayı getiriyorum


2. kısım

(ameliyathanede)
S: arkadaşlar elimizden gelenin en hızlısını yapmak zorundayız
F: göğsüne gerçekten ciddi bi tramva almış
S: evet, hadi başlıyoruz, batikon
L: öhö öhö öhö
Z: oksijen alabileceğimiz boş oda varmı


3. kısım

(hastane bahçesinde)
H: bişeyler çevirdiğinizi biliyordum, bana yalan söylediğinizi biliyordum, seminer için izin aldınız benden, üstelik elayıda zorla yanınızda götürdünüz, naptınız haa, elaya naptınız
L: siz annesine naptınız...hocam öyle demek istemedim, hepimiz gerginiz
A: ne annesine olanlar sizin suçunuz, nede elaya olanlar bizim suçumuz, büyük talihsizlikler yaşadık, ama hiçbiri bizim suçumuz değil


4. ksım

(toplantı odasında)
S: ateşi 39.7 dereceye kadar yükseldi, kalp retikardik
F: ve biz onu komadan nasıl kurtarabileceğimizi bulmaya çalışıyoruz


6. kısım

Burak: burda senden başka ikmse yok, ela bana yardım edermisin, kaderle konuşmanı istiyorum, ona üzgün olduğumu söyle
E: kader burdamı
B: nerde olucaktı, gerçi hala benden kaçıyo, patlama gününden beri hiç görmedim onu, ama seni dinler, kaderi üzmek istemiyorum ela, onu aldattığıma pişmanım, neyin var senin
E: burak, hastanedeki patlamanın üzerinden 1 yıl geçti, sen o patlamada öldün, beyninde tramvatik sarp ve ödem oluştu, seni kurtaramadık
B: biraz dinlenmen lazım, kafan pek yerinde değil, ben sonra yine uğrarım, kaderle konuşmayı unutma


7. kısım

H: vücut ısısı kaçta
F: 30 dereceye düştü
H: 30mu, şimdi 30mu oldu, hani 32ydi
F: düşüş sonrası fenomeni hocam

62. bölüm

levent:arslan nasıl gidiyor

arslan:iyi....niye gülüyorsun,nedense herkes bugün bana bakıp gülüyor

l:Jülide hakkında atıp tutmalarını hatırladımda

a:noldu??

l:ııı sana bunu söylemekle jülide'ye ayıp etmişmi oluyorum bilmiyorum ama...

a:emin ol iyi birşey yapmış oluyorsun,ağzımdan hiç bişey kaçırmam merak etme

l:sana bi iyi bide kötü haberim var.Kötü haber Jülide bi mantık
evliliği yapıp hemen bi bebek doğurmak istiyor iyi haber kısa zamanda
baba olucak gibi görünmüyorsun.Baba adayıyla tanıştım korkarım sıkı bi
rakibin var
...............................................................................
z:bana niye öyle bakıyorsun

s:nasıl?

z:hayran hayran..

s:evet hayran hayran bakıyorum
...............................................................................

s:13 haziran

z:ne var 13 haziranda

S:düğünümüz,yani cumartesi istersen 14 te olabiliri..tabi sen hala benle evlenmekten vazgeçmediyse

alıntı

62. bölüm

s: zenan
z: hemşire senin aylık çizelgeni istemişti onu götürüyordum
s: sabah neden gittin
z: sen neden gittin
s: papatya ve peynir almıştım ,peynir bitmişti
z: papatyamı aldın =)
s: evet.. papatya aldım ,sana hazırladığım kahvaltı tepsisine koymak için
z: yatağa kahvaltımı getirdin=)
s: evet
z: gittiğini sanmıştım
s: nası yani
senden kaçtığımı mı sandın?
bende kaçanın sen olduğunu sanıyordum
z: yani ikimizde birbirimizin kaçtığını sandık
s: ama ikimizde kaçmadık =)

alıntı

64. bölüm

S-senden vaz geçemem zenan,ben sensiz yaşayamam
Z-ya ailen onları...
S-zenan,senden ayrılmıcam anladın mı,nolursa olsun senden ayrılmıcam
Z-suat ben...
S-planladığımız tarihte güzel bir düğün yapıcağız,annemler o gün gelddiğinde duygusallaşıcaklardır,bence dayanamayıp törene geliceklerdir
Z-ya gelmezlerse
S-o zaman beni gerçekten kaybederler,ya biz birbirimiz için yaratılmışız elinde sonunda onlarda bunu anlayacaklar,
şimdi değilse bile torunlarını gördüğünde yumuşayacaklardır
Z-torunlarımı
S-evet,anne babalar torunlarına dayanamazlar
Z-iyide torun sahibi olmalarına daha çok var,evlenir evlenmez çocuk yapmıyacağız heralde
S-ama elinde sonunda yapıcaz değilmi,hem niye bunu tartışıyoruz şimdi,sana geldim ve herşey yoluna girecek diyorum
Z-haklısın,aferdersin
--------------------------------------------

e:ben evlenmeye hazır değilim levent
l:(gülüş)ne şaka yapıyorsun herhelde(bir süre sessizlik)
l:sen şaka yapmıyorsun
e:özür dilerim(ve gidiş)

64. bölüm

arslan:kimse beni kolay kolay mutfağa geçiremez buna deyecek biri olması gerek(arslan julideye yemeği tattırır)
arslan:nasıl olmuş
julide:(biraz bekler ve...)mükkemmel
arslan:(havluyu boynundan alır ve julidenin yanına yaklaşır)daha önce hiçkimseye yemek yapmamıştım
----------------------------
=arslanla julide koltuktadırlar=
julide:az kalsın sırf mantıklı diye biriyle evleniyodum evlenicektim
bunu yapardım haklısın eyer evlenseydim hayatım boyunca hep yanlışmı
yaptım diye düşünüp pişmanlık duyacaktım
arslan:peki yanlışmı yapacakmışsın
julide:(gülümser)hıhı!öyle görünüyor
sonrası malum...

bu arada yeni çiftimize hayırlı olsun dielim

65. bölüm

65.BÖLÜM

Levent, Ela'yı konuşmaya mecbur eder ve ani ayrılıkları konusunda ondan
bir açıklama ister. Ancak Ela,gerçeği söylemeye cesaret edemez.

Karnındaki bebeği aldırmak konusunda ısrar eden Zenan ve doğmasını
isteyen Suat tartışırlar. Uzlaşmaları, Fikret'in bebeği sayesinde
olacaktır.

Hasan, hastaneye geri döner. Ayla onunla konuşmaya çalışır ama Hasan
net bir şekilde evliliğin bittiğini söyler. Ayla, Hasan'ı geri
kazanabilmek için elinden geleni yapmaya başlar. Fikret de Hasan'ı
kendini salmaması ve güçlü olması için motive etmeye uğraşır.

Haldun, Levent'i önemli bir vakfın toplantısına götürür. Konuşma yapan
bir Bakan bayılınca, Levent kameralar önünde ona müdahale eder. Bakan'ı
ameliyata alması ve Bakan'ın kızıyla görülmesi de medyanın ilgisini
artırır ve Levent günün adamı olur.

Ela, Levent'in Bakan'ın kızıyla görüntülenmesine şahit olup kıskanınca Levent'le tartışırlar.

Bir gelinlik yarışmasına katılan iki genç kız, birbirlerini hırpalamış
olarak hastaneye gelir. Fikret, kızların hala bırakmadığı yarışmada
Hasan'ı görevlendirince, Hasan koca bir gün bir gelinliği tutmak
zorunda kalır.

Jülide ve Arslan'ın geçirdikleri güzel geceden sonra Arslan ortadan yok
olmuştur. Jülide onu aradığında, Arslan'ın hiçbir şey olmamış gibi
konuşması Jülide'yi şaşkına çevirir.

Fikret'in oğlu küçük Hasan bir ev kazasında yaralanmış olarak hastaneye
getirilir. Bu olay Fikret'le kocasının arasını iyice açar.

Suat, Zenan ve Haldun, Fikret'in bebeğini ameliyata alırlar.
Fikret,ameliyata girip oğlunun elini tutmak için ısrar edince, Zenan
bebeğin elini tutacağına söz verir. Bu durum, onu sandığından fazla
etkileyecektir.

66. bölüm

levent-ya bu defa sırlarını paylaşacak kadar bana güvenirsin,
ya da istediğin gibi bu ilişki böylece bitip gider...

-----------------------------------
burcu-ben senden çok hoşlanıyorum...

-----------------------------------
ela-nasıl bu kadar hızlı olabiliyorsun,seninle her ayrıldığımızda ikinci günü bile beklemeden kendine bir kadın bulmayı nasıl başarabiliyorsun

----------------------------------
hasan-ben sana aşık oldum

---------------------------------
filiz-zenan hamileymiş
mine-neeee

---------------------------------
zenan-çok sevineceklerini düşündüğün için mi söyledin ailene hamile olduğumu,
bak mine tebrik etmeye gelmiş

---------------------------------
jülide-yalnız başına öleceksin,ve bunu hak ediyorsun Arslan

levent:sen benim aradığım eş,kadın değilsin
ela:.............................................. ....
levent:senin en üzgün olduğun durumu benimle değil,annen ve zenanla paylaştın benimle değil.onları bırakmadın ama beni bıraktın
ela:.............................................. .........

suatın odasındaki sahne...

Z-günaydın cnm
S-günaydın (ve sarılır)
S-az önce levent ile karşılaştık çok tatsızdı,ela ile tartışmışlar galiba,zenan Allah aşkına nedir elanın sakladığı şu sır
Z-söyleyemem suat,lütfen ısrar etme bende üzlüyorum ama yapamam elaya söz verdim hem bu onların hayatı
S-evet haklısın sonuçta onlar yetişkin...eee bugün nasıl bebeğimiz
Z-hadi ben geç kaldım görüşürüz
S-(ve suat çeker öper zenanı)görüşürüz



s-z soyunma odasındaki sahne...

S-filiz'le konuştum oda çok üzgün,sabah annemlerle tartışırken o sinirle ağzından kaçırmış,minede bu fırsatı değerlendirmiş anlaşılan,
zenan bütün bu yaşanılanlar için çok üzgünüm,keşke angel olabilseydim keşke
Z-rezil oldum haldun beye rezil oldum,zaten benim için bebeği doğurmaya karar vermek kolay değildi
S-bak zenan,evlendikten sonrada bu sorunların devam edip etmiyeceğine yada daha başka sorunların çıkıp çıkmıyacağına söz veremem,
ben bir kalp adamıyım onu parçalara ayırıyorum,tekrara birleştiriyorum,ellerimde tutuyorum,ben bir kalp adamıyım emin olduğum tek şey,
sen benim eşimsin,aşkımsın,en iyi arkadaşımsın,kalbim, benim kalbim senin için atıyor ve her ne olursa olsun bunu aklından çıkarma
Z-seni seviyorum,seni seviyorum
S-sen yanımda olduktan sonra,bizi hiç birşey ayıramaz hiç birşey

s-z düğündeki sahne...

Z-bu yakışıklı adam benim müstakbel kocam olabilirmi acaba
S-bu dünya güzeli kadında benim müstakbel karım galiba (ve zenanı öper)
Z-suat napıyorsun,herkes burda ayıp ama
S-napıyım,kaç gündür doğru dürst görmedim seni şu düğün hazırlıklarından,özledim sevgilimi
Z-bende ama birde iyi tarafından bak,kendi düğünümüz için antreman yapmış olduk
S-doğru
Z-ee biz ne zaman evleniyoruz sayın birtan
S-15 günümüz var zenan hanım
Z-valla ben bilmem,bugün yarın diye beni oyalıyorsan geç kaldın,kaçışın yok haberin olsun
hem karnım belli olamaya başlamadan elimizi çabuk tutsak iyi olur,yoksa nenem bize bu dünyayı dar eder valla,ben gidip elaya bakıyım bir şeye ihtiyacı varmı
S-tamam (ve yine öper)

suat:bende biran önce zenanla evlenmek istiorum... o gerçekten benim hayal ettiğim kadın.çok kararlı.bişey yapcam dedikten sonra onu hiç kimse durduramaz.elim işlemezken beni hayata o döndürdü.çünkü o inanıodu.o benim yanımda olmasaydı,bise sahip çıkmasaydı belki de bugün beraber olamazdık.
bi erkek hayatını paylaşacağı kadından daha ne isterki?

levent:güven ister.bence bi erkek bi ilişkide en çok güven ister..

levent elaya:
içerde nikah saatimizi,senin karım olmanı beklerken ilişkimiz boyunca tüm yaşadıklarımızı düşündüm...ne kadar yıkılmaz olursak olalım,engellerin karsısında nekadar dik durursak duralım;biz insanız..benimde sendelediğim düştüğüm zamanlarım olacak... bu zamanlarda beni elimden tutup kaldıracağına inandım.. sana,kadınıma güvendim!!!başımı omuzuna koyduğumda yalnızlığıma ortak oldunu düşündüm..ama sen tek kişilik dünyana almadın beni..herşeyi benden sakladın..bu ilişki için he ben çabaladım..
ben bu ilişkiye olan inancımı kaybettim ela..ben sana olan inancımı kaybettim ela..ben tüm zorlukların karşısında beraber durabileceğimize olan inancımı kaybettim.. ben hep senin yanında oldum ama sen beni hep bıraktın bırakan hep sen oldun..sen istediğin zaman gidip istediğin zaman geldin sen kimseyi bırakmadın ama beni hep bıraktın!!!
ilişkimiz boyunca tüm yükü hep ben taşıdım...sen çocuun olmucanı annenle paylaştın zenanla paylaştın;ama benle paylasmadın..ben senin sevgilin olabildim belki ama dostun olamadım...
senn...benim olmasını umut ettiğim kadın diilsin ela...sen benim evlenmek istediğim kadın diilsin ela....ben...(zorlanarak)seninle evlenemem..

67. bölüm

s-z arabada;
s:zenan,zenan ağlıyo musun sen?
z:ağlamıyorum benn
s:aşkım ne oldu,neden ağlıyorsun?
z:ağlamıyorum
s:zenancım güzelim ağlama,levent bana yalan söylemez sevgilim yok demişti sevgilisi değildir arkadaşı falandır
z:ona ağlamıyorum ben
s:neye ağlıyorsun peki,yoksa ben mi kırdım seni?
z:kızımı düşünüyorum kızımızı,ya büyüyünce o da böyle bi adama rastlarsa ya oda düğününde onu terkedip gidecek bi adama aşık olursa,dünya çok kötü bi yer,nası koruyacağım ben onu
s:bitanem bunları düşünmek için biraz erken değil mi
z:erken merken değil 3 ay sonra geliyo,bi saniye bile aklımdan çıkmıyo baktığım her hastada aklıma bi sürü şey geliyo,ya kızımızın başına bu gelirse,ya onu korumayı başaramazsam
s:hayat kimse için tozpembe değildir mutlaka sıkıntılar da yaşayacak ama hep senin gbi bi annesi olduğu için ne kadar şanslı olduğunu bilecek
z:suat, bn eskiden ağlamazdım biliyosun dimi
s:ewet biliyorum
z:hormonlar beni fena çarptı vara yoğa ağlıyorum
s:olsun BEN BU ZENANI DA ÇOK SEVİYORUM
Z:hadi gidelim artık evimizi özledim
s:peki, ha bu arada kızımızın adını gerçekten ela mı koyacağız?
z:bilmem o an sırf leventi kızdırmak için söylemiştim

we gülüşmeler
...............................
zh:ismet hanımın sözünden çıkmayacaksın
dy:ismet değil fikret
zh:her ne haltsa
................................
Levo'mm Ela'sını resmine bakarken söyledikleri..:
''Benden çok sen istiyordun.. Degil mi? Vazgeçebilmeyi, birakip gidebilmeyi.. Ama cesaretin yoktu.. O yüzden ben söyledigimde kabullendin hemen.. Hiç sorgulamadan, direnmeden.. Kolayca.. Umarim gittigin yerde mutlu olursun.. Çok mutlu..''
..............................

Levent: Eylül Soner diye birini arıyorum
-Şurda
-Hadi yavrum amma nazlandın altı üstü dans edicez.
Eylül: Ya git başımdan çalışıyorum
-2 dk ara versen nolur hadi
Eylül: Bir daha bana dokunursan mahvederim namusumuzla çalışamıyacak mıyız be!
Levent: Merhaba Eylül Soner sizsiniz değil mi?
Eylül: Ne istiyorsan onu söyle bira mı kola mı ne
Levent: Konuşmak eğer 10 dk izin alırsanız dışarıda bir yerde..
-Hop hop hop o benim
Eylül: Sen kimsin be tanıyo muyum ben seni aaa çekin gidin başımdan ya
-Beni tanıyacaksın yavrum tanıyınca da müptelam olucaksın zorluk çıkarma sana deli gibi bir gece yaşatıcam
Levent: Hey bırak onu
-Hadi lan
Eylül: Sağol ama sen de kaybol
Levent: Önce sizinle dışarı da bir yerde..
Eylül: Ya beni önüne çıkanla giden bir kız mı sandın öyle mi görünüyorum hadi kaybol
Levent: Eylül buraya kızın için geldim
Eylül: Ne dedin sen?
Levent: Kızın hakkında konuşmaya geldim Eylül kızının sana ihtiyacı var..
.................................................
Ahmet: Aman ya adam ilk günen taktı bana dk 1 gol 1
Zenan: Bu kim?
Murat: Bilmem çaylaklardan biri herhalde bu arada Zenan yeni baş hekim ilk günden beni fişledi
Zenan: Yeni başhekim gelmiş mi sonunda
Murat: Gelmiş geldiği gibi işe girişmiş dur sen
Ahmet: Aaa o adam başhekim mi hemde yeni başhekim şansa bak ya adam asıl beni fişledi arkadaşım KDV dahil fişledi hemde
Zenan: Levent beyin saltanatı bitti sonunda. Tanıştın mı nasıl biri?
Ahmet: Çok sert biri ya bildiğin kaya al nereye dayarsan daya
Zenan: Çaylak sen bi susucak mısın artık sorulduğun da konuşursun eee nasıl biri
Murat: Şöyle söyliyim Fikret Hanım Gestapoysa bu adam Hitlerin ta kendisi
Ahmet: Gestapo mu o nasıl bi isim ya kimmiş o Gestapo
Gestapo: Beniim bir mahsuru mu var
Ahmet: Pardon hocam öyle demek istemedim
Gestapo: Boşboğaz asistanlardan hiç hoşlanmam hele böyle boşboğaz çaylaklardan hiç yeni dönem asistanları hemen şefinizin yanına gidin cümlemi bitirdiğimde odada kimse olmasın hadi hadi hadiii!
Zenan: Fikret hanımı duymadın galiba
Ahmet: Çaylaklar dedi ben çaylak değilim ki çocuksu yüzüm sizi aldatmasın arkadaşlar bu cerrahi asistanlığımdaki 3. yılım
Gestapo: Adın Ahmet mi?
Ahmet: Aynen hocam
Gestapo: Anlaşıldı sen bizim grubun yeni asistanlarından birisin diğeri nerde Duygu
Zenan: Galiba gelmemiş.
Gestapo: Oh şahaneymiş ilk günden geç kalan bir asistan daha neyse çocuklar TK vakası geliyo hemen acile iniyoruz
.........................................
Fikret:Ne yapıyorsun sen burda
Duygu:Ay levent beyi izliyorum ay yani çalışmasını izliyorum yöntemini
F:Hastanın hemostazını tek başına mı sağladın duygu
D:Evet hocam zaten doktor olarak kollarımı kavuşturup ambulans beklemek saçma olurdu
F:Gördüğüm kadarıyla heyecanlı ve yetenekli bir doktorsun duygu ama bilmeni istediğim birşey var disiplinsizlikten ukalalıktan ve yalakalıktan hiç hazetmem.Asistanları özellikle senin gibi başına buyruk olanları muma çevirmek üstüme yoktur.Şimdi sakın sana verdiğim emirlerin dışına çıkmaya kalkışma.Aksi takdirde bu hastanede çok zor günler geçirirsin.Anlaşılmayan birşey
D:Yok efendim
F:Güzel şimdi artık lütfen önlüğünü giy ve işe koyul bakalım 3004 te yatan hastanın rutinlerine bakmanı istiyorum.
...............................
Levent: Evet doğru gördünüz hemen Elayı unutup kendime yeni bir sevgili buldum hastane de gizli gizli buluşuyoruz evimiz olmadığından asansörlerde sarılıyoruz bu kadar aşağılık bir adamın işte tamam mı içiniz rahar etti mi!
...............................
- Merhaba arkadaşlar. Ben Kerim Derin öğrendiğim kadarıyla siz de benim emrimde çalışacak cerrahlarımsınız.

Jülide: Ben Jülide Aydın Kadın Doğum Uzmanıyım göreviniz hayırlı olsun efendim

Arslan: Merhaba Kerim Bey ben Arslan İbrahimoğlu Plastik Cerrah uzamnıyım hoşgeldiniz hastanemize

- Hoşbulduk hoşbulduk

Suat: Daha göreve başladığınız gün efsane oldunuz burda sizi konuşuyorduk.

Simten: Levent Bey

Levent:1 dk Simten Kerim Bey aslında yeni başhekim olarak önce bana gelmenizi bekliyordum ama..

Simten: Levent Bey Zuhal hanım..

Levent: Simten 1 saniye dedim görmüyor musun yeni başhekimle görüşüyorum burda

Simten: Evet ama..

-Demek size gelicekmişim sen kimsin ki ben kimsenin ayağına gitmem bir başhekim olarak herkes benim ayağıma gelir bir hastane yönetmek bir ülke yönetmektir efendiler hatta ülke yönetmekden daha da zordur.Mikropların,hastalıkların..

-Sayın başhekimim

-Söyle çocuğum

-Efendim yukarıda bir sorun çıktı size acil ihtiyacımız var.

-Olmaz meşgulüm şu anda askerlerime konuşmak yapıyorum görmüyor musun şimdi git sonra gel şimdi askerlerim az zamanda çok şey kazanıcaz...

-Kerim bey psikiyatri katında bir hastamız böyle ani atakları oluyor zaman zaman bizde onu arıyorduk

Zuhal: Merhaba arkadaşlar ben Zuhal Hekimoğlu

Simten: Yeni başhekimimiz.
..............................................
Zuhal: Bir eğitim hastanesinin başhekimi olarak en önem verdiğim konulardan biri asistan cerrah ilişkileri çünkü her zaman şefleriyle yakınlaşmak ve bu sayede bazı imtiyaz elde edinmek isteyen asistanlar vardır. Torpil söylentilerine yol açıcak yakınlaşmalardan kaçınacağınıza zaten eminim yine de... Girin

-Fikret hanım bugün yeni başlayan asistanınız Duygu varya

Zuhal: Duygu mu?

Fikret: Evet sorun nedir?


-3004deki beyin tümörlü hastasına dans gösterisi yaptırmış ve hasta da görme sorunu gelişti.

Levent: Çiçek mi?

-Evet Levent bey

Fikret: Zuhal hanım izninizle

Murat: Başın büyük belada arkadaşım savunmanı hazırlasan iyi edersin.

Duygu: Dans ettiği için kör olmadı.

Ahmet: Kızın üzerine gitmeyin bu sonuçta tümörün yayılmasıyla ilgili birşey

Zenan: Bunu Fikret hocaya ve Levent bey'e anlatırsın.

Duygu: Fikret hanım bakın anlatabilirim

Fikret: İyi misin Çiçek sakin ol canım

Levent: Neden yaptın bunu

Duygu: Çiçeğin morale ihtiyacı vardı çünkü

Levent: Çiçeği hemen yukarı alalım göz dibi ve görme alanı muayenesi yapılsın

Fikret: Murat

Duygu: Hocam bakın anlatabilirim

Fikret: Sen böyle birşeye nasıl cürret eder...

Zuhal: Bu ne sorumsuzluk ha bu ne başına buyrukluk şefinden ve sorumlu cerrahdan habersiz nasıl böyle birşeye kalkışırsın!!

Fikret: Zuhal hanım asistanlarımdan ben sorumluyum

Zuhal: Fikret hanım bu asistanın aklı başına gelene kadar ameliyatlardan men edilmesini ve yorgunluktan ölene kadar hergün nöbetçi olmasını istiyorum gerekirse ...

Fikret: Zuhal hanım lütfen izninizle gerekli cezayı..

Zuhal: Fikret hanım lütfen dediklerimi sorgulamak yerine uygulamaya geçin bu asistana bu ceza az bile

Duygu: Abla yeter Çiçeği ben kör etmedim

Suat: Ablamı??

Fikret: Size abla mı dedi

Zenan: Başhekim ablan mı

Arslan: Anlaşılan bu yıl çok eğlenceli geçicek

alıntıdır

asansör sahnesi


suat: haa levent

levent: efendim

suat: aylardır ilk defa bu saatte çıktığını görüyorum

levent: başhekimliği devrettimm..biraz dinlenmeyi hakettim artık

suat: levent...herkesin üstüne geldiğinin farkındayım..ama hayatında biri varsa senin adına çok sevinirim..

levent: ama yok...biliyomusun babası elayı hiç bi zaman takdir etmemiş ve ona sevgisini göstermemişti

suat: evet ne zaman ortaya çıksa aşağllardı elayı biliyorum

levent: bu elada sandığımdan da derin yara açmış..artık bunu daha net görüyorum..ela hiç bi zaman onu sevdiğime tam olarak inanmıyacaktı..yinede bunları bilmek onu çok özlememe engel olmuyor.. yani hayatımda yeniden birini istemem pek kolay olmıyacak...

68. bölüm

Levent: Annenin durumuna üzüldüm gerçekten demek bu yüzden bu kadar ısrarlıydın Çiçeğin alternatif tedavisi konusunda

Duygu: Aslında yani tam da o yüzden değil

Levent: Bunları bana da anlatsaydın sana o kadar sert çıkmazdım

Duygu: Önemli değil çünküü..

Levent: Önemli hassasiyetini anlayabiliyorum alıganlık yapabilir bir daha yüzüme bakamayabilirdin sana kızmaya da hakkım olmazdı

Duygu: Bilemezdiniz ki

Levent: Yine de en özelini hasta için açman etkiledi beni bunu herkes yapmaz

Duygu: Biliyo musunuz bazen ablam gibi konuşuyorsunnuz iyi anlaşacağınıza eminim

Zuhal: Duygu rahat bırak artık Levent beyi


Levent: Duygu aileyi ikna etmeyi başarmış Zuhal hanım

Zuhal: Hıı naptın?

Duygu: Hiiç konuştum biraz

Levent: Ama doktor olarak değil onları anlayan biri olarak konuşmuş siz de annenizi beyin tümörü nedeniyle kaybetmişsiniz çok üzüldüm

Duygu: Acile hasta geliyormuş gitmem lazım

Levent: Bu durumu anmak sizi de üzdü sanırım

Zuhal: Neyse bu arada bu sizin galiba devrettiğiniz dosyaların birinden çıktı eski kız arkadaşınız herhalde çok güzelmiş gerçi yeni kız arkadaşınız da hoş bir kız

Levent: Ben ben acile bir bakayım
........................................................
Levent: Hasta hakkında bilgi var mı?

Duygu: Hırsızlık sırasında yaralama bayıltıcı sprey kullanılmış

Duygu: Zenan bu!!

Levent: Zenaaan!!

Suat: Naber Levent

Levent: Suat hastaneye gelebilir misin Zenan burda

Suat: Nasıl orda yoksaa...

Levent: Sakin ol evinize hırsız girmiş Zenan şu an baygın Suatt Suatt??

Duygu: Sakın korkma hiçbir sorun yok ultrasonda baktık bebeğin gayet iyi sende iyisin tamam mı endişelenme sakın

Suat: Zenan aşkımm allah kahretsin benim yüzümdenn

Levent: Suat sakin ol Zenan iyi bebeğinizde iyi sakin ol tamam mı

Suat: Levent yalnız bıraktım hamile karımı gece yarısı yalnız bırakıp çıktım Levent doğruyu söyle iyi dimi 2side iyi dimi??

Levent: Herşey yolunda Suat iyi!

Suat: Özür dilerim aşkım özür dilerim bir daha asla bırakmayacağım seni asla bırakmıycam..